Necip Hablemitoğlu Suikastı: 22 Yıldır Aydınlatılamayan Bir Cinayet

Türkiye'nin önemli akademisyenlerinden ve yazarlarından Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Aradan geçen yıllara rağmen bu suikastın perde arkası hâlâ tam anlamıyla aydınlatılabilmiş değil.

Hablemitoğlu, FETÖ yapılanmasına dair ilk kapsamlı eleştirileri yapan, Almanya bağlantılı vakıfların Türkiye üzerindeki etkilerine dikkat çeken ve uluslararası düzeyde tartışmalı konuları cesurca ele alan bir isimdi. Özellikle "Köstebek" kitabında yer verdiği bilgiler ve açıklamalar, onun hedef alınmasına neden olmuş olabileceği yönünde güçlü bir kanı oluşturdu.

Kimler Sorumlu?

Hablemitoğlu suikastıyla ilgili yıllar boyunca farklı isimler ve gruplar suçlandı. 2020'li yıllarda suikastın planlayıcıları olduğu iddia edilen bazı şahıslar hakkında dava süreci başlatıldı. Ancak somut delillere dayanan bir sonuç henüz alınabilmiş değil. O dönemde FETÖ'nün devlet içindeki yapılanması ve suikastın olası uluslararası boyutları, soruşturmayı derinleştiren unsurlar arasında yer aldı.

Türkiye'de Akademisyenlere Yönelik Tehditler

Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesi, sadece bir suikast değil, aynı zamanda akademisyenlerin ve fikir insanlarının susturulmasına yönelik bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Onun savunduğu fikirler, Türkiye'nin bağımsızlığı ve milli egemenliği açısından kritik konulara ışık tutuyordu.

Bu olay, Türkiye'de aydınlara yönelik saldırılar zincirinin önemli bir halkası olarak tarihe geçti. Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, yıllardır eşinin davasının takipçisi olmaya devam ediyor ve bu davanın aydınlatılmasını talep ediyor.

Hablemitoğlu suikastı, Türkiye'nin karanlık siyasi tarihlerinden biri olarak hâlâ belleklerde yer alıyor. Suikastın neden işlendiği ve kimlerin bu olayın arkasında olduğu soruları yanıtlanmadıkça, Türkiye'nin demokratikleşme sürecindeki engellerden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.