İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘10 x 10 = 100 Büyük Proje’ toplantılarının beşincisini ‘Ulaşılabilir İstanbul’ başlığıyla gerçekleştirdi. Kendi dönemlerinde tamamladıkları hatla ile İstanbul’daki raylı sistem uzunluğunu 367 kilometreye çıkardıklarını belirten İmamoğlu, “5 yıldan kısa bir sürede, 65 kilometre raylı sistem hattı ve tüm İstanbulluların erişebileceği tam 62 istasyonla, tarihi bir rekora imza atmış olacağız. Bu da yıllık ortalama 13,7 kilometre ediyor. Bu, 5 yıllık süreçte Ekrem İmamoğlu’nun metro karnesidir. Bu da yerel yönetim tarihinde bir rekordur. Son 25 yıla bakın, hangi belediye başkanları yıllık ortalama ne yapmış diye; herkesin karnesini orada görebilirsiniz. O karneye göre milletimiz notunu vermekte serbesttir” dedi. Karşılarındaki iktidar kanadının sürekli bir “kumpas” arayışında olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Bu seçimi kaybedeceğini anlayınca, aynı o günün senaryoları gibi, Ramazan'ın ilk gününde seçimi iptal etmeleri gibi, bu Ramazan’ın da ilk gününde, kumpaslarına ve iftiralarına başladılar. Aynı senaryo işliyor. Ama karşılarında o günden çok daha dayanıklı bir İstanbullu, bir İstanbul ekibi ve bir Belediye Başkanı, belediye başkan adayı var. Öyle hiçbir iş, bizim karşımızda bu başarıyı elde edemez. Kötülükçü akıllara dayanıklıyız Allah'a şükür” diye konuştu. “Bu iş yaptırmama zihniyetini, 5 yıl boyunca her seferinde mağlup ettik, bundan sonra da mağlup etmeye devam edeceğiz” diyen İmamoğlu, “Hâlbuki bizim isteğimiz, galibiyet- mağlubiyet değil. Omuz omuza yapalım. Birlikte açılış yapalım. Biz bakanlığın yaptığı açılışa gidelim. Onlar bizim yaptığımız açılışa gelsin. Allah aşkına Büyükşehir Belediyesi de milletin bakanlık da milletin. Yani kimin malını kiminden kaçırıyorsun? Kimin parasını kimden esirgiyorsun? ‘Allah'tan korkun’ diyorum. Ramazan gününde dua ediyorum. Allah sizi ıslah etsin. Göreceksiniz, hiçbir işimizin önünde duramayacaklar” ifadelerini kullandı. Milleti aldatmayacaklarının altını çizen İmamoğlu, rakibi Murat Kurum’un ‘650 bin konut yapacağız’ iddiasına, “5 yılda 8.500 konut yapamadın TOKİ'yle, İstanbul'a 5 yılda 650 bin konut yapacaksın. Allah'tan korkun ya. ‘Tuzla'da 250 bin konut yapacağız’ dediler geçen, hatırlayın. Bir milyon insan. Tuzla'ya. Tuzla'ya ne işi var 1 milyon insanın. Yani şaka gibi. 650 bin konut. İstanbul'un 100 bin insan daha kaldıracak kapasitesi yok. Zaten 2,5 milyon mülteci getirdin bu şehre. Bu gerçekleri görmeden, havaya sıçratıyorlar” yanıtını verdi.İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “10 x 10 = 100 Büyük Proje” toplantılarının beşincisini “Ulaşılabilir İstanbul için tam yol ileri” başlığıyla gerçekleştirdi. Şişli’de özel bir otelde düzenlenen sunum; CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, CHP milletvekilleri Enis Berberoğlu, Yüksel Mansur Kılınç, Fethi Açıkel, Yunus Emre, Engin Altay, CHP Parti Meclisi üyeleri Mahir Yüksel ve Berker Esen’in katılımlarıyla gerçekleştirildi. “SİZLERİ ‘İSTANBUL MUHAFIZI’ OLARAK SELAMLIYORUM”Ulaşımın, İstanbul’un tarihinde her dönem sorun olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Dönem dönem öyle önemli kişilikler, öyle önemli ağızlar şu dili kullanmıştır: ‘İstanbul'a pasaport koymak lazım. Artık bu şehir kaldırmıyor’ derken aynı kişilikler, şimdi şehre 3-3,5 buçuk milyon daha insan yükü getirecek Kanal İstanbul diye, İstanbul açısından trajedi haline gelen bir projeyi dayatma çabası içerisinde. Böyle bir dünyayla karşı karşıyayız. Ama şükürler olsun, 2019’dan bu yana, iddiayla ifade ediyorum; aklı, bilimi, tekniği, sektör deneyimlerinin, aynı zamanda kurumsal deneyimleri, aynı zamanda sektör bileşenlerinin, minibüsçüsü, otobüsçüsü, taksicisi hiç kimseyi, hiçbir sınıflandırma yapmadan masaya davet edip, masada birlikte tartışıp, çözüm arayan ve o iş birliği içerisinde, sadece en üst seviyede moderatörlük görevini yürüten bir belediye başkanı, bir belediyecilik ve bir belediye yönetimi mevcut. Bu aynı zamanda bu dönemin ‘İstanbul’un muhafızı’ kimliği üzerinden de şehrin görebileceği zararlara karşı son derece üstün, son derece kararlı bir savunma mekanizmasının da sahibidir. Ben sizi bugün, İBB Başkanı ama aynı zamanda CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ama aynı zamanda güçlü İstanbul İttifakı'nın verdiği görevle, ‘İstanbul muhafızı’ olarak selamlıyorum” dedi. “UZUN YILLAR, LİYAKATSİZ ELLERLE YAPILAN BİRÇOK MÜDAHALE FAYDADAN ÇOK ZARAR VERDİ”İstanbul’un dünyanın aynı anda en çok metro yapan kenti olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, ulaşım hizmetlerinin, uzmanlık ve liyakatin en üst düzeyde tutulması gereken konuların başında geldiğinin altını çizdi. “Uzun yıllar liyakatsiz ellerle yapılan birçok müdahale faydadan çok zarar verdi” diyen İmamoğlu, “Doğru ve sürdürülebilir ulaşım politikalarıyla, İstanbul ulaşımında çığır açtığımız bir dönemi geride bırakıyoruz. Yaptığımız ve yapacağımız yatırımların kıymeti, önümüzdeki yıllarda çok daha iyi anlaşılacaktır” şeklinde konuştu. “Nasıl bir ulaşım aldık, kimlerle ve nelerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz, kısaca hatırlatmak istiyorum” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: “GÜNÜ KURTARMAYA YÖNELİK UYGULAMALARLA KEŞMEKEŞ OLMUŞ BİR İSTANBUL ULAŞIMI TESLİM ALDIK”“Kentimize ait pek çok meselede olduğu gibi, sürdürülebilir uygulamalardan uzak, sadece günü kurtarmaya yönelik uygulamalarla keşmekeş olmuş bir İstanbul ulaşımı teslim aldık. Toplu ulaşımın bir kamu hizmeti olduğunu unutmuşlardı. İETT ve Şehir Hatları gibi köklü kurumları gözden çıkarmışlardı. Yayayı, yaşlıyı, küçük çocuklu anneyi, engelli vatandaşlarımızı gözetmemiş, ulaşım esnafımızı yalnızlığa terk etmiş bir anlayıştan devraldık İstanbul’u. İstanbul’un trafiği, bizim dönemimize kadar hep geriye gitmişti. 2019 yılında uluslararası endekslere göre İstanbul, Avrupa'nın trafiği en yoğun kentiydi. Aynı endekse 2023 yılında baktığımızda ise, İstanbul’un trafik yoğunluğunda 34. sıraya kadar gerilediğini görüyoruz. Yakın dönemde açılacak metro hatlarımızla ve güçlendirilmiş toplu taşımamızla trafik yoğunluğu sıralamalarında inşallah daha da geriye, sürdürülebilir kentler sıralamalarında ise en yukarıya doğru çıkışımızı hızla devam ettireceğiz. Bu süreçte kararlıyız.”“‘AÇTIK’ DİYE REKLAMINI YAPTIKLARI HATLARIN BİRÇOĞUNUN, YARISI BİLE TAMAMLANMAMIŞTI”“Göreve geldiğimizde, ‘bitiriyoruz’ dedikleri metroların inşaatları yüzde 1 ile 4’ler seviyesindeydi. Hatta bazılarının güncel projesi, kurulu bir şantiyesi bile yoktu; sadece kağıt üstünde bir ihaleden ibaretti. ‘Açtık’ diye reklamını yaptıkları hatların birçoğunun, yarısı bile tamamlanmamıştı” bilgilerini paylaşan İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “2019 seçimlerinden önce, daha sonra zeminle ilgili bir çalışma yapılmadığı için, raylar için dökülen betonların bile yamulduğu ve kaldırmak zorunda kalıp, yeniden kazıklı bir sistem kurarak, 60-70 metreye yakın kazıkları, 3 kilometre boyunca çakarak hazırladığımız Eminönü- Alibeyköy hattında, dünyada rastlamayacağınız, Hollywood filmi tarzında bir tasarımla, deneme sürüşü yapmaya bile kalktılar. Bir mobil trafo getirdiler, mobil jeneratör getirdiler. 100-150 metre sözüm ona bir ray döşediler. Üstüne de zorla, o hatta kullanılmayacak, o hat için yapılmış değil, başka bir hat için yapılmış olan, firmayı da zorlayarak, yerli firmadan bir tramvay trenini getirip, onun üstünde, o dönemin adayıyla 50-100 metre yürütüp, ‘deneme sürüşü yaptık’ dediler. Yani bugün, ulaşım üzerinden, açık söyleyeyim, hakkımızda kumpas kurmaya çalışan, otobüsü yanıyor gibi gösteren, yol kenarında film çeken bugünün prodüksiyonlarını, o günün prodüksiyonlarına göre sınıfta kalmış kabul ediyorum. Onu söyleyeyim. O gün daha güçlü prodüksiyonlar kurgulamışlardır.”“YARIM BIRAKILAN BU PROJELERİN TÜNELLERİ, ÇÖKME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYDI”“Göreve geldiğimizde, 140 kilometrelik 12 metro ihalesinin bir kısmında, 2 yılı aşkın bir süredir hiç yapıma başlanmamış, bir kısmında da inşaatlar durmuştu” diyen İmamoğlu, “Bu projelerin hiçbirinin finansal planlaması olmadığı gibi, İBB’nin yüklenicilere yaklaşık 70 milyon Euro’nun üzerinde borcu vardı. Daha da önemlisi, yarım bırakılan bu projelerin tünelleri, çökme riskiyle karşı karşıyaydı, açılan birçok tünelin betonarmesi bile yapılmamıştı. Bu durumda olan 40’a yakın nokta belirledik. Bunlara acil müdahale gerekiyordu. Düşünebiliyor musunuz; deprem tehdidi altında yaşayan, üzerinde eski yapıların olduğu bir kentin altına, pimi çekilmiş bombayı koymuş, adeta kaderine bırakmışlar. Çok şükür, bu büyük ihmalkarlığın bedelini vatandaşlarımıza ödetmedik. 3 ay göreve gelmemizi engellemelerine rağmen, hızlıca müdahale ederek, çökme risklerini ortadan kaldırdık” şeklinde konuştu. “İLK İŞİMİZ, DURAN METRO İNŞAATLARINI BAŞLATMAK OLDU”“Biz her işimizi planlı yaparız, şeffaf yaparız, katılımcı yaparız” diyen İmamoğlu, görev süreleri boyunca ulaşımla ilgili yaptıkları hizmetleri şöyle sıraladı: “Bizde, ‘ben yaptım oldu’ yok. Bilim var, liyakat var, uzmanlık var, demokrasi var. İstanbul için, Türkiye’nin ilk ‘Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı’nı, ilk ‘Yaya Master Planı’nı, ‘Otopark Master Planı’nı katılımcı bir yaklaşımla tamamladık. Toplu taşıma ve yaya öncelikli, alternatif ulaşım modlarında hizmet veren çevreci, sürdürülebilir bir İstanbul ulaşımına her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz. İBB başkanlarının en zorlu sınavı, metro sınavıdır. Metro sınavından geçemeyen belediye başkanı, diğer bütün derslerden geçse bile, sınıfta kalır. Çünkü metro, raylı sistemler, İstanbul’un ulaşım sorunlarının en temel, en acil çözümüdür. Eğer yeterince verimli ve hızlı bir biçimde metro yapamıyorsanız, İstanbul’u yönetirken çok büyük bir yanlış yapıyorsunuz demektir. İşte bu nedenle, göreve geldiğimizde ilk işimiz, duran metro inşaatlarını başlatmak oldu.” “BU, 5 YILLIK SÜREÇTE EKREM İMAMOĞLU’NUN METRO KARNESİDİR”“2019 yılı Haziran ayında 233 kilometre olan raylı sistem hattını; İBB Meclisi’nde ve bakanlıkta birkaç ayda sonuçlanacak izin süreçlerinin, ortalama 1 yıl ve daha uzun süreler bekletilmesine, pandemi sürecine ve ağır ekonomik koşullara rağmen, bugüne kadar açtığımız hatlar ile birlikte 367 kilometreye çıkardık. 5 yıldan kısa bir sürede, 65 kilometre raylı sistem hattı ve tüm İstanbulluların erişebileceği tam 62 istasyonla, tarihi bir rekora imza atmış olacağız ki, bu da yıllık ortalama 13,7 kilometre ediyor. Bu, 5 yıllık süreçte Ekrem İmamoğlu’nun metro karnesidir. Bu da yerel yönetim tarihinde bir rekordur. Son 25 yıla bakın, hangi belediye başkanları yıllık ortalama ne yapmış diye; herkesin karnesini orada görebilirsiniz. O karneye göre milletimiz notunu vermekte serbesttir. Bu rekorumuzun 6. hattı olan Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının 1. etabını 16 Mart Cumartesi günü Sancaktepe’de hizmete açıyoruz. Açılışımıza tüm halkımızı bekliyoruz.”“EN AZ OY ALDIĞIMIZ YERLERE HİZMET YAPIYORUZ”“Birkaç spot vereyim. Bir; ‘bize oy verin, hizmet getirelim’in tam tersi bir durum. İstanbul'da en az oy aldığımız Sultanbeyli'ye uzanan metro hattını yapıyoruz. En az oy aldığımız, siyasi olarak… İki; yüzde 4 seviyesinde, ki bunun anlamı sadece şantiye kurulmuş bir noktada, gelir gelmez ilk kaynak bulup start verdiğimiz metroların başındadır. Üç; bir başka husus, pandemiye rağmen, Türkiye'nin en zor ekonomik koşullarına rağmen, Türkiye'nin borçlanmada en sıkışık dönemine rağmen, izinlerimizin ortalama mecliste veya hükümetin masalarında bir 1-1,5 yıl bekletilmesine rağmen, kimi zaman öz sermayeden, kimi zaman kaynak bularak, zorlayarak, süreci yöneterek başardığımız işlerden biridir. Onun için çok gurur duyuyorum. Bütün bu işe emek veren yüklenici firmasından, diğer çalışanlarına, bizim çalışanlarımızdan, yer altındaki emekçilere, yürekten teşekkür ediyorum. Hem Çekmeköy'e hem Sancaktepe'ye hem de inşallah önümüzdeki yıl bir yıl geçmeden Sultanbeyli'ye ulaşacak olan ucuyla beraber Sultanbeyli'ye hayırlı uğurlu olsun.”“BU DA BAKANLIĞA KAPAK OLSUN” “Bu anlamda, İBB başkanlığı görevini yapanlar arasında, yıllık ortalamada ve toplamda, en uzun hat yapan başkan olmanın mutluluğu ve gururunu tarif etmem mümkün değil. Aynı anda 10 metro inşaatı yürütmenin yanı sıra, bakanlıkça yapılan, ancak bütçeleri maliye payımızdan kesilen 2 metroyu da düşündüğümüzde, aslında toplam 12 metro hattının inşaatını gerçekleştirmiş olduk. 16 milyon İstanbullunun parasıyla metro ihalesi yapıp, kendi tabelalarını asanlara sakın itimat etmeyiniz. Bakın; Sabiha Gökçen Havalimanı'na olan hattın, bakanlık tarafından işin yüklenicisine 7 yılda ödenen tüm maliyeti, İBB'nin Hazine’den payından ne kadar zamanda kestiler biliyor musunuz? 5 milyarın üzerinde rakamı 10 ayda bizim paramızdan kesip, bakanlığa aktardılar. Bunu kendine marifet gören, küçük hesaplar peşinde koşan bir hükümetle karşı karşıyayız. Bizden önce, bu tür bakanlığın yapıp İBB'ye devrettiği hatların parasının kesilmesi 16-17 yıl. Bizde ise 10 ay. Sonuç olarak açtığımız hatlarla, raylı sistemin toplu ulaşım içindeki payını, böyle de hesaplamak lazım. Yani biz aslında 10 metroyla diyoruz ama, bakanlıkça yapılan iki metronun da parasını böyle çatır çatır, 10 ayda aldıkları için, ‘12’sini de yaptık’ demek de hakkımız aslında. Bir nevi parayı peşin almayı kendine marifet sayan, İBB'nin taşeronu durumuna gelen bakanlık. Buradan onun altını çizeyim. Bu da bakanlığa kapak olsun. Sonuç olarak açtığımız hatlarla, raylı sistemin toplu ulaşım içindeki payı ne oldu biliyor musunuz? Yüzde 30’dan yüzde 45’e çıktı. Yani yüzde 50 arttı.”“OTOBÜS KUMPASI” TEPKİSİ: “BUNLAR, FİLM ÇEVİRME İŞİNİ İYİ BİLİYORLAR”“Özel halk otobüslerini İETT çatısı altında birleştirerek, birbiriyle yarışan dağınık ve düzensiz otobüs taşımacılığını disiplin altına aldık. Otobüslerle ilgili çevrilen filmleri de biliyorsunuz. Valilik izinli bir film. Öyle bir izin ki, tüm İstanbul’da geçerli. Ajansın parasını, iznini veren belli. Bakın tek bir ses yok. Bunlar, film çevirme işini iyi biliyorlar. Geçmişte de İBB bütçesinden birtakım dizileri fonladıkları için, prodüksiyon ekipleri donanımlı. Hiç merak etmeyin, 31 Mart’tan sonra bildikleri işi yapmaya devam edecekler. Adalar’da yaşanan fayton sorununu, bölgenin doğal yapısına uygun 170 adet elektrikli araçla çözüme kavuşturduk. 252 yeni metrobüs, 150 otobüs ile filomuzu yenilemeye başladık. Halkımıza daha iyi hizmet etmek için gösterdiğimiz bu çabalara engel olmak isteyenler oldu. Parasını bulduğumuz raylı sistem hatlarını, yine parasını bulduğumuz otobüs alımlarını engelleyerek, İstanbul halkını cezalandırmaya çalıştılar. Ne bizi vazgeçirebilirler ne de halkımızı korkutarak bir yere varabilirler. 1 Nisan sabahı bu konuda gerekli cevabı halkımızdan alacaklarına dair en ufak bir şüphemiz yok.”“BOĞAZA YAKIŞMAYAN VAPURLARIN ALIMINI DURDURDUK”“En önem verdiğimiz konulardan biri deniz ulaşımıydı. Liyakatli yöneticilerimiz ve kadrolarımızla, İstanbul’un gözden çıkarılan en köklü kurumlarından Şehir Hatları Haliç Tersanesi ile en önemli simgelerinden vapurlarımıza yeniden hayat verdik. Paşabahçe ve Kızıltoprak vapurlarımızı restore ettik. İsmail Hakkı Durusu tamamlanmak üzere. Boğaza yakışmayan, vatandaşlarımızın şikâyetçi olduğu, iyi tasarlanmamış vapurların alımını ise durdurduk. İlave 7 iskele, 10 yeni hat ve günlük 700’den 891’e çıkardığımız sefer sayılarımız ve gece seferlerimiz ile kapasitemizi yukarılara taşıdık. Hat sayısını yüzde 51, sefer sayısını yüzde 27 artırmış olduk. Ayrıca 5’i hibrit, 50 deniz taksimizi de Haliç Tersanemizde ürettik ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.”“168 KAVŞAK, 232 CADDE DÜZENLEMESİNE, 52 SOKAK YAYALAŞTIRMASINA İMZA ATTIK”“Farklı ulaşım entegrasyonunu sağladığımız Eminönü, Beşiktaş, Maltepe Meydanı gibi, Kabataş Transfer Merkezi gibi önemli noktalarda yaptığımız düzenlemelerle hem ulaşım türleri arası entegrasyonu arttırdık hem de nitelikli kamusal alanları İstanbul’a kazandırdık. Ayrıca 168 kavşak düzenlemesi, 232 cadde düzenlemesine, 52 sokak yayalaştırmasına imza attık. Tarihi Yarımada’da, yaptığımız meydanlar, yayalaştırma projeleriyle vatandaşlarımızın, esnafımızın ve ziyaretçilerimizin yüzü güldü. Ordu Caddesi’ni, Beyazıt Meydanı’nı yürüyerek, tarihi mirasın tadını doya doya çıkarmanızı mutlaka tavsiye ediyorum. Tarihi Yarımada’yı, bu eşsiz mirasımızı, 2030 yılına kadar tamamen karbon sıfır noktasına getireceğiz. 94.332 araçlık otopark kapasitesini, yeni açtığımız otoparklarla birlikte yüzde 32 oranında artırarak, 123.406’ya çıkardık. Ayrıca raylı sistem hatlarımız ve toplu taşımayla entegre ‘Park Et & Devam Et’ otopark alanlarımızın ilkini, pilot olarak Yenikapı otopark alanında hayata geçirdik. İstanbul’da taksi sorununu, yetersizlikleri herkes biliyor. Mesele sadece sayının artması da değil. Sektörü düzenleyecek, denetimi sağlayacak, kaliteyi, konforu artıracak bir model önerdik ve bu öneriyi tam defalarca UKOME’den geçirmediler. UKOME’nin yapısını, hizmetlerimizi engellemek için, değiştirdiler.”“KÖTÜLÜKÇÜ AKILLARA DAYANIKLIYIZ ALLAH'A ŞÜKÜR”“Yani bizim aklımıza hiç gelmezdi. Adamlar öyle işler tasarlamışlar ki seçimden önce. Yani biz seçimden çıktık, daha kendimize gelmeden, yapısı değişirtiker. Kendimize gelmeden. Yani ‘Seçimi kazanırsak nasıl yaparız? Seçimi kaybedersek nasıl yaparız?’ Bu şeye benziyor: 23 Haziran seçiminden tam 10 gün önce, o ayın sonunda, 30 Haziran'da kasamıza yatması gereken Hazine payı ve bir kısım kamulaştırma parasının, tam 1 milyar 600 milyon lirayı, o günün parası, 13 ya da 14 Haziran'da yatırıp, 23 Haziran'dan önce seçimi kaybedeceğini anlayan akıl, bu akıl. Şimdi onun için bu seçimi kaybedeceğini anlayınca, aynı o günün senaryoları gibi, Ramazan'ın ilk gününde seçimi iptal etmeleri gibi, bu Ramazan’ın da ilk gününde, kumpaslarına ve iftiralarına başladılar. Aynı senaryo işliyor. Ama karşılarında o günden çok daha dayanıklı bir İstanbullu, bir İstanbul ekibi ve bir Belediye Başkanı var, belediye başkan adayı var. Öyle hiçbir iş, bizim karşımızda bu başarıyı elde edemez. Kötülükçü akıllara dayanıklıyız Allah'a şükür.”“UNUTTUKLARI HER ŞEYİ BİZ AYAĞA KALDIRDIK”“Buna rağmen, yıllar sonra İstanbul’a yeni 2918 taksi kazandırdık. ‘Ulaşım Akademisi’ni kurarak, 70 bine yakın toplu ulaşım şoförümüze eğitim verdik. Bu anlayışa 23 Haziran’da en iyi cevabı, halkımız verdi. Ama bunlar, o cevabı da anlamadı, fark 800 bine çıktı. Bu anlayışı, ‘oy vermeyene tabii ki metro yapmayacağız’ diyerek metro inşaatlarını durdurdukları zamanlardan tanıyoruz. Çözümün parçası olamayan bu anlayış, yaşadığımız sorunların kaynağı haline gelmiştir. Ekonomide de bu böyledir, kentlerimiz için de köylerimiz için de. Seçimden önce ‘liyakat’ dediler, ‘mülakatı kaldıracağız’ dediler, bir gün sonra unuttular. Daha neleri unutmadılar ki? İstanbul Otogarı’nı da unutmuşlardı; biz ayağa kaldırdık. Kadınları unutmuşlardı; Anne-Kart uygulamasıyla ihtiyacı doğru tespit ettik ve en doğru şekilde çözüm ürettik. Öğrencilerimizi unutmuşlardı; üniversite sınavını ilk yıl kazanamayan evlatlarımız, bir sene daha sınavlara hazırlanabilsin diye, liseden sonra bir yıl daha indirimli kart kullanma hakkı tanıdık. Ulaşım konusunda her kesimden vatandaşımızın ihtiyacına cevap verdik. Dini bayramlarımızın yanı sıra, milli bayramlarımızda da ulaşımı ücretsiz yaptık. Pandemi döneminde sağlık çalışanlarımızı ücretsiz taşıdık ve ücretsiz otopark hizmeti almalarını sağladık.”YENİ DÖNEMDE YAPILACAKLARI SIRALADI
- HIZRAY VE YENİ METRO HATLARI